Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde, 30 yıldır oto elektrik ve klima işi ile uğraşan 49 yaşındaki İlkay Karaca, engelsiz insanlara adeta taş çıkartıyor. Kardeşi Ömer Karaca ile birlikte Belen Sanayi Sitesi’ndeki iş yerinde çalışmalarını sürdüren İlkay Karaca; engellilerin, morallerini bozacak cümlelere kulaklarını tıkamalarını ve mücadeleye devam etmelerini istiyor. Sabahın erken saatlerinde iş yerini açan İlkay Karaca, sanayi esnafı ve müşterileri tarafından çok seviliyor ve takdir ediliyor.
Olay67 Haber Portalına açıklamalarda bulunan İlkay Karaca, “Her şeyi devletten beklememek gerekiyor” diyerek şunları söyledi:
“1975 Kdz. Ereğli doğumluyum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Geçirdiğim bir hastalıktan dolayı 2 yaşımda fiziksel engelli oldum. 30 yıldır oto elektrik ve klima işi ile uğraşıyorum. Benim gibi engelli vatandaşların eve kapanmamaları ve mücadele etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Aslında olması gereken engelli veya engelsiz ayrımı olmadan, yasalar çerçevesinde herkesin eşit olmasıdır ama Türkiye’de bu böyle yürümüyor. Herkes bir menfaat, birilerini yontma peşinde. Türkiye’de yasalar da değişmiyor. Her şeyi de devletten beklememek gerekiyor. Ben engelli ehliyetimi E sınıfına çevirmek için çok uğraştım. Dünyada örneği var. Polonya’da, Almanya’da böyle engelli ticari araç kullanan çok ama Türkiye’de yok. Bazı şoförler bana kızar ama araç süren şoförlere baktığın zaman yüzde 80’i niteliksiz zaten. Gidiyor Sağlık Ocağından ehliyet için bir yazı alıyor, fiziki olarak iyi ama geri kalanı iyi değil. Hepsi şoför oluyor. Ehliyetimi yükselterek ticaret hacmimi daha da büyütebilirim. O zaman ben büyük otobüs ve minibüs türü arabaları kullanabilirim. Bu da bizim istemememizden kaynaklanıyor. Bazı insanlar, engellilere ‘vah vah’ gibi şeyler söylüyorlar. Ben moral bozmuyorum, normal insandan daha iyi mücadele veriyorum. Dışarıdan söylenenleri duymamak, psikolojik olarak böyle bir şeye girmemek lazım. Ama bizim insanımızda şu var; devletime sırtımı dayayayım, derneklerden şunu alayım, sosyal yardımlaşmadan bunu alayım, ben köşede oturayım, her şey dört dörtlük olsun, ben çalışmayayım. Neden kendime psikolojik olarak bu baskıyı yapayım. Ben CİMER’e yazdım, dilekçe de verdim, çıkan yasalar uygulanmıyor. Mesela engellilere yönelik 2010’da bir yasa çıkardılar ‘kamyon, kamyonet yasası’ diye. Ama bu uygulanmıyor. Tabii bu da arz-talep meselesiyle alakalı.”
